Altındere Vadisi,Denizli
Bu şehri her geçen gün daha çok seviyorum.Şehir merkezi tam bir beton yığını ama şehirden 3-4 km uzaklaştınız mı başka bir dünyada buluyorsunuz kendinizi.Şehir ile çevresi arasında sanki bir perde var.Perdenin bir tarafını yüksek yüksek binalar,çarpık bir kentleşme oluşturuyor.Diğer tarafını ise yemyeşil büyüleyici bir doğa.Cumartesi Altındere Köyündeydik.Denizli merkeze 20 km mesafede olan Denizli'nin cennet köşelerinden.Sabah 07.00 gibi yola çıktık.08.00 gibi köyün girişindeki vadideydik.Hemen vadinin başında taş bir köprü sizi karşılıyor.Daha yolun başında makinenizi elinize alıp bütün vadiyi görüntülemek istiyorsunuz.Köprünün biraz yukarısından patika bir yoldan devam ediyorsunuz.
Yol boyunca atlı ve eşekli Altındere köylülerini vadinin iki yakasındaki yayla evlerine giderken görüyorsunuz. Yayla evleri küçük ve sade,tek odalı ,taş ve kayalardan yapılmış,huzur dolu yerler.Yürüyüş boyu köylülerin sıcak ev sahipliği güler yüzleri ve muhabbetleri yorgunluğumuzu hissettirmedi.Kendimizi doğanın büyüsüne öyle kaptırmışız ki yedi saat vadide kalmışız.
Vadinin iki yamacında ve vadinin ortasındaki derede zaman zaman şelaler oluşmuş.Havanın sıcaklığından insanın kendini şelalerin altına atası geliyor.Vadi yaşlanmış çınar ve kestane ağaçlarıyla dolu.Tabi iki yakadaki bahçelerde her türlü meyve ağacını görmeniz mümkün.
Vadinin sonunda tüm görkemiyle Babadağ karşınıza çıkıyor. Yürüyüş bitince vadiden çıkmak üzereyken yorulduğunuzu hissediyorsunuz. O zaman temiz havanın ve vadinin güzelliğinin başınızı döndürdüğünü ve bu yüzden o vakte kadar niye yorgunluğunuzu hissetmediğinizi anlıyorsunuz.
Babadağ |
İskender Bey,
YanıtlaSilHer şey için teşekkürler. Memleket hasretini giderdiniz. Daha nice yollara..
İbrahim ERTUĞRUL
Ne mutlu,bir katkım olmuş.Geldiğinizde sizi de aramızda görmek isteriz İbrahim Bey...
Sil