Uşak,Ulubey Kanyonu

İnsanın memleketi gibisi yok.Hele hele memleketinin sırlarını yeni keşfediyorsan,her geçen gün memleketin seni kendine daha da yaklaştırıp içine çekiyor.Bu hafta da Ulubey kanyonu yürüyüşü var dediklerinde alternatif yürüyüş güzergahları içinde tercihim Uşak oldu.Nasıl olmasın; şu resimlere bakarmısınız.Hepsi birbirinden güzel ve ilgi çekici.Sabah Denizli den yola koyulduğumuz da içim içime sığmıyordu.Daha önce Clandıras Köprüsünü görmüştüm ama körünün ilerisinde neler vardı neler yaşanmıştı hiç bilmiyordum.09.30 gibi Hasköy'den yola çıktığımız da hep bir merak içindeydim.
   

 Hasköy'ün çıkışındaki bu tarihi çeşme merakımı iyiden iyiye artırdı.Buradan aşağı doğru kendinizi bıraktığınızda aşağıda Banaz Çayı ve Hasköy hamamı sizleri bekliyor.Biz hamamı bırakıp mağaraların yoğun olduğu tepeye doğru yöneldik.




 Resimde görülen uçurumun kıyısında kahvaltımızı yaptıktan sonra tepenin diğer tarafına Banaz Çayı kıyısına tekrar indik ve Avgan Belediyesi Piknik alanına kadar mola vermeden yürüdük.

 Daha sonra Hristiyanlığın kayıp mezhebi Montanizmin ortaya çıktığı  sanılan Pepuza antik kentine ulaştık.M.S. 150 yılında ortaya çıktığı sanılan Montanizmin kurucusu Montanus adında bir rahip ile Maximilia ve Priscila adında iki ruhani kadın.Uşak Müzesi'nde bulunan bir yazıta göre Manisa Alaşehir tarafında kurulan Montanizm :kurucusu Montanus'un kendini  peygamber ilan edip bu kanyondaki Pepuza ve Tymion kentlerini de bu akımın merkezi haline getirmesiyle kanyon önemini artırmıştır.Clandıras Köprüsü de esasen köprü niyetinden ziyade bu şehirlere su taşımak için su kemeri olarak yapılmış.

 Bu akımda kadınlara ayrı bir önem verilmiş:buna ispat olarak ta kadınlar rahipler kurulunda yer almıştır.


 Dere boyunca sonbaharın  nadide meyvesi ayvalar  ağaçlarının dallarını yere eğmişler,bağlar üzerindeki yükü atmanın rehavetiyle kendilerini kışın soğuğuna hazırlamışlar. 


Kanyonun sonuna yaklaştıkça insanın kanyondan ayrılmayı canı istemiyor.Solunuz da Pepuza'nın su kanalları,sağınızda gürül gürül akan Banaz Çayı ve tam karşınızda arkasında Türkiye'nin en eski ve en küçük Hidro elektrik santraliyle Cılandıras Köprüsü:tıpkı ilk yapıldığı gün gibi ,yanında şelalesiyle .....inanılmaz........


Yorumlar

  1. İskender, inan ki içim gitti. İnşallah bir gün ben de "iki defa gitmeyi çok istediğim, ama gidemediğim" Ulubey Kanyonuna giderim...

    YanıtlaSil
  2. memleketin güzelliklerini şimdiye kadar görmediğime yanıyorum.hakikaten güzel bir kanyon tarih ve doğa içiçe.Baharda DOSEV ile tekrar gitmeyi düşünüyorum.gidemeyenler için organizasyon mutlaka yaparız.gurubumuzdaki tüm arkadaşların burayı görmesini istiyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Sahibi Olamayanların Ziyaret Yeri Ahmed-Turan Türbesi ve Soğuk Çermik Sivas

Sivas'ta Kalan Son Ermeni Kilisesi Tavra ( Surp Kevork) Kilisesi

Tavas Medet Köyü (APOLLONİA SALBAKE )