ÇAM KESE BÖCEĞİ (Çam Tırtılı)

                    Kahramanmaraş’ta görev yaptığım sıralarda Toros dağlarını geçerken çam ağaçlarının bir kısmının kuruduğunu görüp merak etmiştim. Daha sonra orman müdürlüğünde çalışan bir arkadaşa sorduğumda  çamların dallarında ipeksi bir yuva yapan böceğin ağaçları kuruttuğunu öğrendim. Tabi o zaman ormanlara gezmeye gitmeye vaktim olmuyordu. Denizliye geldiğimde bu ipeksi yuvaları çamların üzerinde yakından görme fırsatım oldu ama, hiçbir zaman bu yuvaları açıp içinde ne olduğuna bakmadım. Genellikle ağaçların üst kısımlarında oldukları için bakma fırsatım da olmadı.
                                   


                               
                          Bu hafta sonu Kelleci Deresine girer girmez değirmenin hemen üst kısmındaki patikada bir grup tırtılın peş peşe gittiğini gördüm. Biraz izledikten sonra arkadaşlarla birlikte Baba Dibine doğru yola koyulduk. Ormanın içerisine doğru girince yine yüzlerce tırtılın uç uca eklenip bir yerlere doğru hareket halinde olduklarını gördük. Hayatımda ilk defa böyle bir şey görüyordum. Yaklaşık 20-30 metre uzunluğunda tek sıra halinde dizilmiş, birbirine ulanmış tırtıl topluluğu….. Bu sefer merak edip izledik. Normal hızla ilerliyorken, önde giden tırtılı alıp uzak bir yere koyduk. Liderlerini alınca arkadaki grup tamamen durdu ve hiç hareket etmedi. Sadece ikinci sıradaki tırtıl bir sağa bir sola hareket edip öndeki lideri arıyordu. Ön sıradan alıp biraz uzağa koyduğumuz tırtıl da hiç hareket etmedi. Tabi bir süre izledikten sonra içimizdeki doğa sevgisinden dolayı lideri tekrar tek sıra halindeki tırtılların önüne bıraktık. Bırakır bırakmaz ikinci sıradaki tırtıl hemen ona yapıştı ve hep birlikte tekrar hareket etmeye başladılar. Dönüşte ise hiç birisi piyasada yoktu. Sanki hepsi yer yarılmış yerin dibine girmişlerdi.















                    Kelleci vadisi boyunca yürüyüp gezimizi tamamlamak üzereyken, bir çam ağacının üzerindeki keseciğin epeyce yakın olduğunu gördüm. Elimdeki batonla uzanıp keseciğin olduğu dalı kırdım ve keseciği yere bıraktım. Yaklaşık 150-200 gram ağırlığı olan keseciğin içindeki canlıyı çok merak ettim. Yine elimi değdirmeden batonla keseciği açmaya çalıştım. Epeyce zorlandım. Keseciği açınca hayretler içerisinde kaldım. Gezi başlangıcında gördüğüm binlerce tırtılın aynısının kececiğin içerisinde olduğunu gördüm. Demek ki çam ağaçlarını kurutan, özlerini emen, dallarını budayan bu tırtılmış.. Keseciklerin içerisinde bu tırtıl bulunuyormuş… Yıllardır çam ağaçlarına verdikleri zararı düşünerek hepsini yakındaki derenin içerisine attım. Hiç birine elime değdirmemiş olmama rağmen ellerim yapışkansı bir madde oldu. Nereden geldiğini anlayamadım. Eve geldiğimde de kollarım kaşınmaya başladı.






                 Daha sonra internetten araştırmaya başladım. Latince “thametopea pityocampa”  denilen bu zararlının pek de düşmanı yokmuş. Yani bu tırtılı kuşlar dahi yemiyormuş. Bu tırtılla ilaçlama yoluyla mücadele yapıldığında doğadaki bir çok canlının da ölmesine neden oluyormuş. Bu nedenle kimyasal mücadele de yapılamıyormuş… Bir de son zamanlarda Orman Bakanlığı 300 kadar “Terminatör Böcek” diye bir canlıyı laboratuar ortamında çoğaltıp birkaç ormana bırakmış. Terminatör böcek bu tırtılın larvalarını yiyormuş. Çam kese böceği dediğimiz zararlıyla bir diğer mücadele ise mekanik mücadeledir. Çam ağacının üzerinde bulunan pamuksu yuvanın olduğu dalı makasla kesip hiç içini açmadan elimizde getirdiğimiz bir poşetin içine koymak, sonra da ormandan epeyce uzağa atmak yada şehre getirip çöpe atmak en iyisidir.
                            


                  Doğa gezilerine gittiğimizde ulaşabildiğimiz yerdeki keseleri kesip bir poşete koyabiliriz. Yalnız kesinlikle çıplak elle dokunmayınız ve yuvayı açmayınız. Her birimiz 4-5 tane yuvayı dahi poşete koysak, en az 300-350 tırtılı ya da larvayı doğadan uzaklaştırmış oluruz… Hatta sivil toplum örgütleri olarak yetkililerin dikkatini çekmek için bir kampanya bile düzenleye biliriz.. Yoksa sayıları hızla artan bu zararlılar ileride ormanlarımızın yok olmasına neden olabilir…

Gittikçe doğallaşan ve doğaya dönen insanların olduğu günleri görmek dileğiyle….  


Ethem GÜNAY




Yorumlar

  1. ilginç ....bunu diğer guruplarlada paylaşalım...

    YanıtlaSil
  2. Bundan sonra sırt çantamda makas benzeri bir edevat bulundurmaya çalışacağım. Doğada gezerken istemesekde az yada çok zarar veriyoruz bari bir makas ve poşetle yararımız dokunur azda olsa.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Sahibi Olamayanların Ziyaret Yeri Ahmed-Turan Türbesi ve Soğuk Çermik Sivas

Sivas'ta Kalan Son Ermeni Kilisesi Tavra ( Surp Kevork) Kilisesi

Tavas Medet Köyü (APOLLONİA SALBAKE )