Yazır-Hacı Ömer Ağa Camii

Yazan: -
                  Denizli'den yaklaşık 75 km uzaklıkta Acıpayam İlçesine bağlı Yazır Kasabası bulunmaktadır. Bu kasabaya görev için 2 yıl önce gittiğimde köylülerden biri kasabalarında tarihi bir caminin olduğundan bahsetmişti. Zamanım kısıtlı olduğundan camiyi gezme fırsatım da olmamıştı. Geçen hafta TRT Belgesel kanalındaki bir programda Yazır Kasabasındaki Camiyi görünce 2 yıl önce Kasabaya gittiğimde camiyi ziyaret etmediğim aklıma geldi ve içimi bir pişmanlık kapladı. Bu hafta Yazır Kasabası yakınlarındaki Keloğlan Mağarasına gittiğimde Yazır'daki camiye de gitmeyi de planlamıştım.  Çünkü Keloğlan Mağarası ile caminin arası sadece 4-5 km civarındadır.

             1801 - 1802 Yıllarında Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırılan caminin ismi de "Hacı Ömer Ağa Camii" olarak bilinmektedir. Zeminden yükseltilmiş bir tabana oturtulan cami, doğudan batıya alçalan eğimli bir alana kurulmuştur. Şekli kareyi andırsa da esasta dikdörtgen yapılıdır. Selçuklu ahşap camilerinin geleneğini farklı bir yorumla sürdüren önemli bir Türk eseridir.  







               Camii'nin ahşap kapısı üzerinde birkaç motif dışında süsleme bulunmamaktadır. Ancak ahşap kapı caminin tarihini tam olarak yansıtmaktadır. Giriş kapısının hemen üst kısmında ise yukarıdaki kitabe bulunmaktadır. Kitabede caminin Hacı Ömer Ağa tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Hacı Ömer Ağa ile ilgili ise çok fazla bir bilgi bulunmaktadır. Caminin içerisine girince  zaman tünelinin içerisinden geçip 210 yıl önceye gittiğinizi hissediyorsunuz.







                Camii, dıştan mütevazi bir yapı olarak görünmesine rağmen iç mekanındaki dönemin zevkini yansıtan süslemeleri ile önem taşımaktadır. Osmanlı Döneminde genellikle camilerde süslemelere ve motiflere ağırlık verilirken, Hacı Ömer Ağa Camii'nde farklı olarak; duvarlarında sıva üzerine yapılmış panolar içinde vazo ya da ibrikten çıkan çiçekler, tabak içerisindeki meyve anlatımları ve cami tasvirlerinin yer aldığı manzara resimleri göze çarpmaktadır. Duvarlarda yer alan resimlerde minyatür üslubu ağırlığını hissettirmektedir. Resimlerin panolar halinde duvar yüzeylerine çizilişlerinde gösterişten kaçınıldığı gözlenmektedir.








              



                       Caminin tavanında genellikle natüralist tarzda yapılmış çiçek kompozisyonlarından oluşan kalem işi bezemeler yer almaktadır. Farklı üslubuyla, duvarlarındaki resimleriyle, tavan motifleriyle, tarihiyle, insana yaşattığı huzuruyla, görmenizi tavsiye edeceğim güzel bir eserdir. Yazır'a yolunuz düşürse mutlaka ziyaret ediniz. Caminin kapısı ziyaretçiler için sürekli açık tutulmaktadır. Kapısı kapalı olsa da, siz elinizle ittirdiğinizde açılacaktır. Kapı herhangi bir nedenden kilitliyse yakınındaki kahvehaneden yardım alabilirsiniz..

Ethem GÜNAY

Yararlanılan Kaynak: http://www.yazirkasabasi.eu







Yer: Yazır/Denizli, Türkiye

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Sahibi Olamayanların Ziyaret Yeri Ahmed-Turan Türbesi ve Soğuk Çermik Sivas

Yazan: -
Resim
Sakalı bembeyaz yetmişli yaşlarda bir amca ,tarihi havuzun bir köşesine oturmuş;sabununu yılların yorgunluğu çökmüş vücuduna sürmeye başladı. Kadir Be ye hayırdır ? diye sordum: Soğuk çermiğin adeti olduğunu söyledi. Yüzyıllardır havuzda yüzen Sivas halkı havuz sonrası yine havuzun şifalı suyuyla duşunu alıp çıkarmış.Kaplıcadan sonra da Sivas'ın meşhur kellesi ile kahvaltı yapılır ,herkes işine gücüne bakarmış.  1800 lü yılların sonunda Sivas Valiliği yapmış Halil Rıfat Paşa tarafından yapılan bu havuz,belediyenin restorasyonu ile bugün ki halini almış. Hipertansiyona,şekere ,felçli hastalara ,iltihaplı eklem hastalıklarına,sinir hastalıklarına vs faydası olan kaplıca Romalılardan beri kullanılmaktaymış.Erzincan yolundan 17 km sonra, solda bulunan soğuk çermikte bir de Ahmed-i Turan adında bir zaat yatmakta ki,çocuğu olmayanlar bu zaatın yüzü suyu hürmetine Allah'tan çocuk dilerlermiş.Çocuğu olmayanların duaları kabul olup çocukları olduğu vakit;erkek çocuklara Ahmed Tura
Devamı

Sivas'ta Kalan Son Ermeni Kilisesi Tavra ( Surp Kevork) Kilisesi

Yazan: -
Resim
Sivas; Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı  Anadolu şehirlerinden.1915 yıllarında Sivas'ta 100.000 civarında Ermeni yaşamaktayken ,şuan Sivas'ta 20 kadar ailenin olduğu anlatılıyor. Tabi olarak bu kadar Ermeni nüfusu olunca, birçok kilisenin de Sivas'ta bulunması çok normal.Ancak ayakta kalan tek kilise merkeze 2 km uzaklıktaki Tavra Deresi denilen mevkideki , Temeltepe kışlası içinde bulunan Surp Kevork Kilisesi.Kuyumculuk,bıçakçılık ,bakırcılık vs işlerle uğraşan Ermeni nüfusundan 1500 kadarı buradaki Tavra Köyün de yaşıyorken ,1952 yılında vilayet binasının çaprazında bulunan şapelin yıkılması sonucu birçok Ermeni  şehri terketmiş. Kilisenin yakınında Ermenilere ait birde mezarlık bulunmakta.Anadolu'nun birçok bölgesinde bu tip tarihi değerlerin kıymetini bilmediğimiz gibi,kilise de  resimler de görüldüğü üzere  bakımsızlıktan yıkılmak üzere. Sivas aynı zamanda Sebaste' li Vlas olarak bilinen hristiyanlığın ilk dönemlerinde Anadolu da hristiy
Devamı

Tavas Medet Köyü (APOLLONİA SALBAKE )

Yazan: -
Resim
              Denizli'nin her tarafından tarih fışkırıyor. Hangi ilçeye gitsen, hangi köye gitsen tarihe tanıklık etmiş bir geçmişle karşılaşıyorsunuz. Denizli'nin Tavas İlçesine yaklaşık 6 km uzaklıkta Tavas-Kale yolu üzerindeki Denizli Yem Fabrikasının hemen arkasında, yolun sol tarafında Medet Köyünü görürsünüz. Yoldan baktığınızda sıradan bir köy diye düşünür yolunuza devam edersiniz. Ama şöyle bir durup gözlemlemek isterseniz, fabrikanın hemen arkasındaki tepenin aslında bir höyük olduğunu anlamanız çok da zaman almayacaktır.                         Medet Köyü'nün şu an kurulduğu yerde eski APOLLONİA antik kenti bulunmaktadır. Kentin tarihi incelendiğinde ne zaman kurulduğu yönünde bir bilgi bulunmamakla birlikte Tunç Devrine kadar uzandığı söylenmektedir. Höyüğün altındaki kalıntılar tam olarak gün yüzüne çıkmamakla birlikte, köyün hemen bitiminde kayalara oyulmuş mezarları ve  odaları görürsünüz.                Apollonia; batıda Tabai Yolu ile Karia Bölgesi'n
Devamı