Likya Yolu Belceğiz-Gavurağılı(7 km) ; Patara( 6 km). Hisar-Kirme 4 km

Belceğiz'de semaver çayımızı içtikten ; Recep Salim  ve annesi ile vedalaştıktan sonra zorlu bir yolculuk başlar. 7 km' lik  bu yolu gün batımını arkamıza alarak gerçekleştirdik. O kadar yorulduk ki; kamp alanımızın Gavurağılı Köyü'nün dibinde olduğunu sabah fark ettik. Akşam kampımızı kurup yemeğimizi yedikten sonra çay yapmak için suyumuzun yeterli olmadığını gördük. Oysa Belceğiz ' den yola çıkarken bir tesis bulacağımızı ve denize girip serinleyeceğimizi hayal ettik. Sabah zor olsa da  deniz kıyısına indik ve buz gibi suya kendimizi attık. Ama suyumuz olmadığından ne çay keyfi ne de kahvaltı yapamadan dibinde kamp kurduğumuz Gavurağılı'na girdik.
 Burada ki tesisler kapalı.Köyde bir evde yaşam var. Su ihtiyacınızı köyün hemen çıkışında ki çeşmeden sağlayabilirsiniz. Patara'ya giden asfalt yolun kenarında bir çeşme var. Biz susuz ve aç olduğumuz dan ve önümüzde Patara'ya kadar uzun bir yol olduğundan panikledik. Mezarlığın duvarında bir su tankı ve çeşme var ama sağlıksız. Ben köyün mezarlık tarafına baktım,arkadaşım aşağı tarafa baktı. Köydeki tek yaşam belirtisi olan ev bize su ve kahvaltı vereceğini söylemiş. Sağolsun teyzem çok güzel bir sofra ile bizi ağırladı.  

       Seyyahın karnı doyunca gözü yolda olurmuş.Biz de yola koyulduk. Köyün hemen altında denizin tam kıyısında kamp kurabileceğiniz ve denize girebileceğiniz bir yer var. Köyün çıkışında izleri kaybettik ve asfalt yolun kenarından devam ettik. Bizim arkamızdan dörtlü bir turist grubu da,yolu kaybeip sahil boyunca geldiler. Gavurağılı'nı çıktıktan sonra sola 100 m kadar gerimizde   bir patika yol varmış. Yolda karşılaştığımız  yerli  bir arkadaş söyledi. Neyse ki manzaramız çok güzeldi. Tabi biz insanlar bu güzelim doğayı çöplerimizle kirletiyoruz. Fethiye ' den buraya kadar  bu kadarına pes dedirtecek çöp yığınları ile karşılaştık. Bazıları sözde çöplerini toparlayıp yakmışlar. Tabi hepsi kötü görüntüler. Yeri gelmişken çöplerimizi doğaya bırakmayalım.Yanımızda götürüp ilk yerleşim yerinde çöp konteynırlarına bırakalım.

Gavurağılı çıkışına ki çeşme asfalt yol kenarında

        6 km lik yolun sonunda Patara plajının başlangıcındaki soğuk suda kendimizi bulduk.Burada Pydnai antik kenti var.Eşen çayının batısında kalan kale ve şehir kalıntılarını gezebilirsiniz. Bu ferahlıkla birlikte , Eylül-Ekim 2016 gibi devam etmeyi düşündüğümüz Likya Yoluna noktayı koyduk. Buradan minibüsle Fethiye'ye ( Aşağı yukarı yarım saatte bir var) döndük. Fethiye'den Faralya minibüsleri ile; kendimizi ödüllendirmek için  Hisar mahallesinde ki Montenegro Motel'e gittik. Gün batımını, Kelebekler vadisi üzerinde balık yiyerek seyrettik. Bu manzara ve Montenegro( Bayram Karadağ 0252 6421177-536 3901297)'nun mükemmel lezzetleri 4 günlük yorgunluğumuza çok iyi geldi.

Patara

Montenegro Motel Hisar/Faralya

           Sabah dinlenmiş bir vaziyette erkenden kalkıp  4 km mesafedeki Kirme'ye gittik.Yol boyu su sıkıntısı yaşamadığımız tek yer. Her yer çeşme. Çadır kurabileceğiniz yer çok .Temiz yayla havası alıp Montenegro mutfağının kahvaltısını aldıktan sonra İzmir'e yola koyulduk.  Eğer Likya yolunu yürümeyi düşünüyorsanız; giydiğiniz bot iyi olmalı.Daha önce  kullanmış olduğunuz botunuzu giyin.Sırt çantanız; sırtınızda yükü eşit dağıtan bir sisteme sahip olmalı. Marka önemli değil,özellikleri iyi olmalı. Mutlaka yanınızda bol su olmalı,en az 2 lt. Ve en önemlisi doğaya bir şey bırakmayalım ve doğadan bir şey almayalım.