Likya Yolu Kınık Xanthos - Çavdır 6 km: Çavdır-Çayköy 8 km

 İzmir'den gece 23.30 da bindiğimiz Pamukkale turizmin otobüsü; sabah 05.30 sularında  Kınık yol ayrımında bizi bıraktı. Yol ayrımından Kınık ve yanı başındaki Xanthos ,1km mesafede.2016 Yılında Eşen çayı kenarında bıraktığımız yürüyüşe , Eşen çayı kenarında ki Xanthos antik kentinden başlamaya karar vermiştik. Fethiye'ye 46 km mesafede olan Xanthos  Likya'ya başkentlik yapmış,en büyük Likya şehirlerindendir. Perslerle yapılan savaşta şehirde kalan en son çocuk ve kadınlar toplu intihar eyleminde bulunmuş. Geriye kalan 80 aile yeniden şehri kurmuştur. Ancak yangın ve savaşlardan her dönemde nasibini almıştır, acıların şehri Xanthos.
 İlk defa gün doğmadan bir antik kenti ziyaret etmenin heyecanıyla şehre ulaştık. Ortalıkta kimsecikler yoktu.Şehrin ortasından geçen ana yolu kullanan Kınıklılar haricinde. Buralarda dikkatli olunması gerekir; çünkü oldukça hızlı araç kullanılıyor. Güneşin doğuşunu Xanthos'ta karşılayıp kahvaltımızı yaptıktan sonra bir sonraki durağımız olan Çavdır Köyü'ne doğru yola koyulduk. Kınık ve Çavdır oldukça büyük köyler her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz gibi kalacak pansiyonlara da sahipler . Kötü olan ise Xanthos'tan Çavdır'a kadar olan bölüm asfalt. 5 km süren bu yolu otostopla yada minibüsle geçebilirsiniz. Xanthos Antik kenti civarında Çavdır yolu üzerinde çadır kurabileceğiniz mekanlar mevcut. 
 Çavdır girişinde Abdullah Bey'in çay daveti bizi oldukça memnun etti. Küçük bir mola sonrasında Çavdır mezarlığının ortasından geçen patikadan Çayköy'e doğru yola çıktık. Uzakta Patara Plajı,arkasında Kınık Ovasındaki seraları seyrede seyrede ; tarihi su kemerlerinin üstünden  geçerek 8 km sonunda Çayköy'e ulaştık.
 Çayköy'de de herkes sıcak kanlı ve yardımcı.Çayköy de pansiyon yok,alışveriş yapabileceğiniz bakkal var. Köy camisinin hemen girişinde sağda bir çeşme var. Suyunuzu oradan alabilirsiniz. Biz cami şadırvanından aldık , su beklediği için tadı bozuktu. Köyde herkes geçimini seralardan sağlıyor. Seralarda domates çıkmış olduğundan Çayköy halkı tarafından bize de ikram edildi. Hem otobüsün  yorgunluğu hem de Likya yolunun yorgunluğu artık iyice üzerimize çökmüştü. Kampımızı köyün çıkışındaki derenin kenarında kurmaya karar verdik. Kamp alanına iyice yayılmıştık ki ,yabancı misafirlerimiz oldu. Tarhana çorbası ikramı ve küçük sohbetten sonra yollarına devam ettiler. Yorgunluk iyice bastırmış yatmaya hazırlanırken Antalya'dan gelen üç genç yan tarafımıza kamp kurdular. Kısa bir sohbet arkasından kendimizi çadıra attık. Nasıl yorulmuşsak......





Yorumlar

  1. Nisan ayında yanınıza uyku tulumunuzu almayı unutursanız :(
    sabaha kadar titrersiniz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) doğru söylüyorsunuz sayın Grassy uyku tulumu önemli

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Sahibi Olamayanların Ziyaret Yeri Ahmed-Turan Türbesi ve Soğuk Çermik Sivas

Sivas'ta Kalan Son Ermeni Kilisesi Tavra ( Surp Kevork) Kilisesi

Tavas Medet Köyü (APOLLONİA SALBAKE )